Ardahan Kalesi
|
Aras,Kur,Çoruh
Havzalarının Ve Bu Havzaları Çeviren Dağların Yüksek Düzlükleri İle Geniş
Otlakların Varlığı, Bu Havzalarda Çok Eskilere İnen, Hayvancılığa Dayalı
Yaşama Biçimine Sahip Yerleşme Yerlerinin Doğduğunu, Yaşadığını Açıklar.
Kars, Ardahan, Artvin İlleri İle Bağlı İlçelerinin Kuruluş Ve Devamı Hayvancılık İle Yüksek Ovaların Tarım İmkanlarına Bağlı Olarak Yaşayan İnsanların Buralara Göç Etmesiyle Başlamıştı. Bu Tarih, Araştırmalarında M.M. 9000-8000’lere Kadar İnmiştir. Çıldır’ın Akçakale’sinde De Ortaya Konan Menhir Dolmenler M.Ö. 4000 Yıllarını Açıklar. Ardahan Kalesi’nde Yapılan Prehistorik Araştırmalar Da (M.Ö. 3500-2000) İlk Tunç Çağı’na Ait Yerleşmenin Varlığını, Ortaya Koymuştur.
Ancak
Osmanlı Döneminde 16. Yy. İçlerinde Ardahan’da Kanuni Sultan Süleyman’ın Emriyle
Günümüze Ulaşan Kale İnşa Edilmiştir. Kür Nehrinin Bir Tarafında Günümüzde,
Kale Dışında Yaşamını Sürdüren Eski Ardahan’daki Kale , Eğimli Bir Düzlük
Üzerinde, Kür Nehri Üzerinde İnşa Edilmiştir.
Kapısı Üzerinden
Arapça Kitabeden, Kanuni Sultan Süleyman Tarafından H.963/M.1544 Yılında İnşa
Ettirildiği Öğrenilmektedir.
Batıda Açılan
Anıtsal Kapı, İki Yanı Kuleli, Hafif Sivri Kemerli Eyvanımsı Hacim İçinde,
Üzerinde Kitabenin Yer Aldığı, Yay Kemerli Bir Açıklıktır. Topografyaya Uygunluğu
Sağlanmış, Dikdörtgen Planlı Yapı, Yörenin Bazalt Taşıyla Örünmüş Geniş
Duvarlar Üzerinde Dendanlara Sahiptir.
Kale Konumu
İtibariyle Bütün Kür Nehrinin Ardahan Yüksek Ovasındaki Havzasını Görecek
Yerde İnşa Edilmiştir.
Askeri Birliğin
Koruma Ve Kullanımında Olan Kalede Batı Kapısından Başka Üç Kapı Vardır
Ki,Bunlardan Kuzeydeki Sonradan Kapatılmıştır. Kür Nehrine Açılan Tarafta (Su
Kapısı, Uğrun Kapısı) (Huruç Kapısı)...
Kalenin Duvar
Dokusunu Oluşturan Yöresel Bazalt Taşlar Açık-Koyu Doğal Renkleriyle Yeşil
Çimenler Üzerinde Yükselmekte, Doğudaki Kireç Harçlı Derzler İle Dendanların
Yüzeyinde Oluşarak Sararmış Likeller, Yapıya Daha Da Renkli Bir Durum
Kazandırmaktadır.
Kuzey Taraftan
Kale Duvarlarına Bakıldığında O Estetik Duyum Bozularak Yer Yer Definecilerin
Duvardaki Tahribiyle Karşılaşılır.
Aynı Şekilde
Bir Başka Tahrip De, Kale Beden Duvarlarındaki Ahşap Hatıllar Ve Rüzgar
Yaranların, Duvar Dokusundan Çıkarılırken Verilen Tahribatlardır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.